romandaki kişiler “GÖLGENİ ARDINA AL”

Bazı dostların karakter bolluğundan dolayı hikayenin karmaşıklaştığını söylemeleri üzerine doğan ihtiyaçtan…

 

GÖLGENİ ARDINA AL

ANA KARAKTERLER

 

  • PERŞEMBE: 40’lı yaşların başında, şişman olmayan ama topluca, esmer bir adam. Sondan önceki birkaç bölüm haricinde, yedilinin diğer üyeleri gibi, daima siyah bir takım elbise, takımın içinde beyaz, uzun kollu gömlek giymekte ve ince siyah kravat takmaktadır. Yedilinin parmağında yüzük taşıyan tek üyesi de odur. Sol elinin yüzük parmağında iri bir yüzük taşır.
  • UFUK: 35’inde, bakımlı, ince, kumral dalgalı saçları omuzlarında, güzel, narin bir kadın. Çalışırken daima ince çerçeveli bir gözlük takmaktadır.
  • BATTAL: 70’ini henüz aşmış, iri, küt bir adam. Mafyatik ilişkiler içerisinde, aldığı haraçlar ve sahibi olduğu gazinonungeliriyle yaşayan bir patron. Genelde mesafeli, sert bir mizaca sahip. Mimikleri sır vermeyen, balmumu heykellere benzer bir yüzü vardır. Dudak çizgisinde bıraktığı kalın bir bıyığı vardır. Zevkli bir giyim tarzı yoktur. Genelde sonradan görme para babaları gibi giyinir. Aksesuar olarak, turuncu taşlı, irice bir tespih taşır. Zeynel Beyaz’ın eniştesi, Komiser Cemil’in ağabeyidir.
  • KOMİSER CEMİL: Başına buyruk, serseri mizaçlı, kıyafetine çok dikkat etmeyen bir komiser. Battal Bey’in kardeşidir.
  • EMİNE HANIM: Battal’ın eşi. 60’lı yaşlarda, orta boylu, dirayetli, ama aynı zamanda şefkatli, himayesindekilere kol kanat geren, öfkelendiğinde dişlerini göstermekten çekinmeyen bir hanım. Oldukça düzgün, ölçülü kapalılıkta giyinen, fazla takı takmayan, eski tarz bir ev kadını. Zeynel Beyaz’ın kız kardeşi.
  • OFLAZ: 20’li yaşların sonlarında, esmer, özenti, rol modeli olarak Battal’ı seçmiş, heyecanlı, dizginlenemez, kolayca alev alan, pek çok şeyi içine atan bir genç. Lise terk. Mesleksiz. Battal’ın evlat edinip büyüttüğü, bakmaya devam ettiği Oflaz, ona özenerek, onunki kadar sık ve yoğun çıkmasa da, bıyık bırakır. Birkaç bölüm sonra geçireceği kaza nedeniyle değneklere mahkum olacak ve o süreçte iyice içine kapanacaktır.
  • SALİH: Salih, 60 yaşında, yapılı, biraz göbekli, sert hatları olan bir adamdır. Battal’ın şoförü ve koruması olarak çalışmaktadır. Hep takım elbiseyle dolaşır.
  • KASIM: Kasım, 65 civarı, zayıf, yüz hatları sert ve derin, esmer saçları kırlaşmış ve kısım kısım dökülmüş, köy havalarında oldukça iyi oynayan, yaşına göre hayli atak bir adamdır. Yedilinin lideri konumundadır. Aynı zamanda bir kahvehane işletmektedir. Eski bıçkın kabadayılardan. Oynayarak, belindeki palaskayı silah niyetine kullanarak dövüşür. Genelde siyah, çizgili, yelekli bir takım giyinir, ancak kravat takmaz. Dövüşmediği zamanlarda ayakkabılarını arkalarına basarak giyer. Kemer yerine uzun bir asker palaskası takar. Siyah bir tespihi vardır, elinden pek düşürmez.
  • ELÇİN BEG VAHAPZADE: 70’ine dayanmış, formuna dikkat eden, ince, zarif bir adam. İncecik, yüz hatlarına son derece uyumlu bıyığı ve her zaman traşlı, temiz cildiyle yaşına göre bayağı yakışıklı, esmer bir adamdır. Saçları yer yer kırlaşmış, ama dökülmemiştir. Sürekli şık takım elbiselerle, boyalı, ışıl ışıl ayakkabılarıyla gezer, yakasına karanfil takar. Boynunda ölen eşine ait bir kolye, cebinde de içinde onun resminin olduğu bir tabaka taşır, silahını da yanından ayırmaz. Çünkü hasmı çoktur. Şebekenin yurt dışı ilişkilerinde uzun yıllar görev yapmış, kaçak olduğu yıllar boyunca izini kaybettiği kızını bulmak için yurda dönmüştür. Konuştuğu istisnasız her insana karşı son derece kibar davranan bu adam, gerektiğinde kıyıcı olabileceğini de zaman zaman gösterecektir.
  • MEHMET: Elçin Beg’in katıldığı otelin resepsiyon görevlisi.30 yaşlarında, kıvırcık, kumral saçları olan, biraz kilolu bir genç.
  • KOMİ: 17 yaşında, uyanık gözlerle bakan, sevimli, sıska, esmer bir delikanlı.
  • PAZAR: Esmer, küt saçlı, kendine yakışan, dolgun bir yapıda, 30’lu yaşların sonuna yaklaşan çekici, ama mesafeli bir kadın. Pazar, yıllarca sığınağı ve altı erkeği çekip çevirmiştir. Bu ona anaç bir karakter getirmiştir. Atik, güçlü ve dinçtir. Bu yapıya tezat bir duygusallığı da gizlisinde taşır. Cumartesi’ye gizli bir aşk duymaktadır.
  • PAZARTESİ: 40’lı yaşlarda, fit, atletik, yakışıklı, esmer, uzun bir adam. Yedilinin klasik kıyafetini giyiyor daima. Ekibin en soğukkanlı elemanı.
  • SALI: 60’lı yaşları yaşayan, nostalji duygusu kuvvetli, ekibi derleyici bir adam. Kalıplı, ama yaşının kusurlarını da gösteren, sıradan, ancak güven verici tipte biri. Ekibin en zayıf gören üyesi ve yaşı dolayısıyla en hastalıklı olanı.
  • CUMA: O da 60’lı yaşlarda, Salı’ya göre daha dikkat çekici tipte, yapılı, ama mizaç olarak durgun bir adam. Onun da nostalji duygusu kuvvetli ve içinde güçlü bir kin yaşatıyor.
  • ÇARŞAMBA: 40’lı yaşlarda, ama ekibin en küçük gösteren üyesi. Kısa boyu ve kızıl saçları, tipik Karadenizli görünümüyle diğerlerinden ayrılan bir adam. Küçükken geçirdiği bir şoktan ötürü konuşma yetisini kısmen yitirmiş. Suskunluğu tercih ediyor.
  • CUMARTESİ: 40’lı yaşlarda, esmer, atletik yapıda, refleksleri yerinde, diğer ekip üyelerine göre bedenen daha ince, çatık kaşlı bir adam. Pazar’la birbirlerini seviyorlar ve bu da aralarında elektrikli bir sinir harbi yaşanmasına yol açıyor.

NOT: Yedilinin işe çıkan altısı (Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma ve Cumartesi), genelde kendi üniformaları haline gelmiş siyah takımları giyerler. Cinayetler esnasında, silahlarını ele alırken ve susturucu takarken daima ellerine plastik sağlıkçı eldivenleri geçirirler.

  • ZEYNEL BEY: En yaşlı karakter. 80 küsür yaşındaki içten pazarlıklı, tahammülsüz, sert, otoriter suç baronu. Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük holdinglerinden birinin patronu. Battal’ın kayınbiraderi ve aynı zamanda üstü. Dolayısıyla, Komiser Cemil’le de akraba. Cemil öksüz büyüdüğünden, onu dayısı sayıyor. Aksesuar olarak elinde sürekli, beyaz taneleri olan, sedefli bir tespih taşır.
  • TURGUT: 60’larında, kilolu, koyu renk çerçeveli gözlük takan bir adam. Konseyin en makul üyesi gibi görünmektedir.
  • ALİ: 40 yaşlarında, sarışın, tilki bakışlı bir adamdır. Konsey üçlüsünün diğer üyelerine göre daha atılgan olan Ali, tam bir entrikacıdır.
  • SEYFETTİN: 50’sine yakın, itici, sinsi yapıda bir adam. Çevresine güven vermediği gibi, kendi de diğerlerine mesafeli bir duruş sergiliyor. Zeynel Beyaz’ın gayrı meşru oğlu olduğu son bölümlerde ortaya çıkacak olan Seyfettin, bu özelliğiyle holdingde de bir yer edinmiştir ve bunu kullanarak Zeynel’i soymaya dahi yeltenecektir.
  • TUNCAY: Sarışın, serseri tipli, atletik, çekici, düzenbaz bir adam, 40 küsür yaşlarında. Zeynel Beyaz’ın sağ kolu. Zeynel baronluktan çekilince boşluğa düşecek ve çıkış için elinden geleni ardına koymayacaktır. Aşırı derecede hırslı ve tam anlamıyla bir organizasyon adamıdır. Daima çok iyi giyinir ve pahalı saatler takar.
  • KOMİSER CUMHUR: Komiser Cemil’den biraz daha genç. Ona göre daha kuralcı. Ortağı Cemil’le hem kardeş gibiler, hem de aralarında bir ast üst ilişkisi var. Cumhur, Cemil’e göre daha duygusal ve kırılgan. İleride Candan’a (Zeynel Beyaz’ın gayrimeşru kızı) kendini kaptıracaktır.
  • NERİMAN TARHAN: Bu tip, Cihan Ünal-Türkan Şoray filmi“Seni Seviyorum”daki (Atıf YILMAZ, 1983) ‘tuvaletçi kadın’ tiplemesinden esinlenerek geliştirilmiştir. Ferda Ferdağ’ın orada oynadığı karakter, eski assolist, şimdinin düşkünü bir eski kadındır. Bizim karakterimiz Neriman Tarhan da aynen onun gibi, bir zamanlar şöhretin zirvesine çıkmış, ama talihsiz bir aşk üçgeninin neticesinde o hayattan el çektirilmiş ve temizlikçiliğe kadar düşürülmüş bir kadındır. Bu yaşamışlığı kadının her tavrından, her mimiğinden anlamalıyız. Hikaye boyunca genelde başında tülbendi ve eski püskü temizlikçi kıyafetleriyle göreceğimiz kadın, düzgün giyindiği sahnelerde gerçekten “bir zamanların güzeli” havasını verir.
  • NECLA: 50’li yaşların sonunda, ama kendine bakan, kumral, etine dolgun, görmüş geçirmiş hayat kadını. Cuma’nın yıllar öncesinden sevdiği kız. Son bölümlerde tekrar bir araya geldiklerinde kadın onun için mesleğini bırakacaktır. Onun Cuma ile geçmişini bilmeyen Kasım, sıkıntılı bir gün geçiren Salı’nın onunla birlikte olmasına aracı olur. Aktris, hem şuh kadını, hem seven, acı çeken kadını, hem anayı, hem sırdaşı verebilecek çok yönlü bir oyun ortaya koyabilmelidir.
  • DİLBER: Elçin Beg’in genç yaşta ölen karısı. Pazar’ın annesi. Battal’ın gazinosunda dansöz (60’larda). 15-16 yaşlarında. Bu tip, Selma GÜNERİ’nin “Ben Öldükçe Yaşarım”daki (Duygu SAĞIROĞLU, 1965) dansöz rolü üzerine geliştirildi. Onun o filmdeki durağan, doğal oyunu burada da geçerlidir. Elçin Beg’e deli gibi aşık olmuştur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir